top of page

TopluluÄŸumuz

mevlevi-sema-torenleri-1.jpg

MüziÄŸin doÄŸuÅŸu, belki de insanoÄŸlunun Tanrı veya Tanrılar ile iletiÅŸim kurma isteÄŸi ile baÅŸladı. Ä°nsan, kendi sesi ve doÄŸadan elde ettiÄŸi tahta, hayvan derisi, at kuyruÄŸu gibi doÄŸal materyallerle yaptığı enstrümanları çalarak, dini ritüeller yaptı. Zaman içerisinde, bu dini ritüellerde kullanılan müzik sanatsal formlara dönüÅŸtü.
Ä°nsanlık tarihinin en eski yapısı olarak kabul edilen Göbeklitepe harabelerine ev sahipliÄŸi yapan Anadolu’da, dini müziÄŸin çok farklı formları doÄŸmuÅŸtur. Çok farklı kültürlere ev sahipliÄŸi yapan bu coÄŸrafyaya Türklerin geliÅŸinden sonra, Ä°slam Dinini yayma çabaları hız kazandı. Özellikle Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmaya baÅŸladığı ve MoÄŸol baskınlarının hız kazandığı 1200’lü yılların sonlarında ve 1300’lü yılların baÅŸlarında Anadolu CoÄŸrafyasında tam bir kaos hakimdi. HukuksuzluÄŸun, barbarlığın olduÄŸu bu dönemde, Yunus Emre (1238? – 1328?), Hacı BektaÅŸ Veli (1209 – 1271), Mevlâna Celaleddin Rumi (1207 – 1273) gibi düÅŸünürler, sevgi, hoÅŸ görü ve özellikle insanı öÄŸretilerinin merkezine koydular. 
Mevlâna Celaleddin Rumi’nin vefatından sonra, oÄŸlu Sultan Veled ve yakınları tarafından, Rumi’nin fikir yapısı ve düÅŸünceleri üzerine Mevlevi Tarikatı kurulmuÅŸ ve bu yolu izleyenlere Mevlevi denilmiÅŸti. Mevlevi öÄŸretilerini gelecek kuÅŸaklara aktarmada musiki ve ÅŸiirin etkili bir ÅŸekilde kullanması MevleviliÄŸi bir ekol haline getirmiÅŸtir. Mevlevi tekkelerinin musikiye verdiÄŸi destek ve hizmetler zaman içerisinde profesyonellik seviyesine ulaÅŸarak, dönemin sanat eÄŸitimi veren konservatuvarları görevini üstlenmiÅŸtir. Mevlâna Celaleddin Rumi’nin döneminde baÅŸlayan ve vefatından sonra devam eden müzikli ve danslı yapılan dini sohbetler zaman içerisinde Mevlevi Ayini formuna dönüÅŸmüÅŸtür. Tasavvuf musikisi formlarından en büyük form olan Mevlevi Ayinleri bestelenmesi gayreti, yüksek nitelikli musiki birikimini saÄŸlamış, önemli bestekarları yetiÅŸtirmiÅŸ, Türk musikisi sazlarının sayısının artarak Mevlevi musikisinde yer bulmasını saÄŸlamıştır. Mevlevi Ayinleri ile, Dünya müziÄŸi içerisinde önemli bir yere sahip olan Klasik Türk MüziÄŸi ciddi bir ilerleme kaydetmiÅŸtir. 
Kendisine has özellikleri bulunan Klasik Türk müziÄŸi; Orta Asya, Selçuklu ve özellikle Osmanlı uygarlığının bir ürünü olarak, pek çok milletin müziklerini etkilemiÅŸ, onların müziÄŸini de kendi potasında eritmiÅŸtir. Bunun bir sonucu olarak, Klasik Türk MüziÄŸi gerek müzik tekniÄŸi gerekse müzik formları ve ritim çeÅŸitliliÄŸi bakımından zengin bir müzik türü olmuÅŸtur. 
Sufi Meshk Ensemble olarak bizler, Mevlâna Celaleddin Rûmi'yi ve onun öÄŸretilerini aktarmayı, Mevlâna Celaleddin Rûmi’nin öÄŸretilerinden doÄŸan ve Klasik Türk MüziÄŸi'nin en gösteriÅŸli formu olarak bilinen Mevlevi Ayinlerini standartlaÅŸmış formuna baÄŸlı kalarak göstermeyi amaçlıyoruz. Bu maksatla çalışmalarımıza titizlik ve disiplinle devam etmekteyiz.

bottom of page